Finansal İstikrar Komitesi’nin 2. toplantısı yapıldı

HABERLER

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati başkanlığında Finansal İstikrar Komitesi’nin ikinci toplantısı yapıldı. Bakanlıktan yapılan açıklamada “TL’nin değerinin korunması ve tasarrufların güçlendirilmesi için yeni araçların geliştirilmesi konusunda kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm sağlanması vurgulandı” dendi

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati başkanlığında Finansal İstikrar Komitesi’nin ikinci toplantısı yapıldı.

Bakanlık binasında gerçekleştirilen toplantı sonrası yapılan açıklamada “TL’nin değerinin korunması ve tasarrufların güçlendirilmesi için yeni araçların geliştirilmesi konusunda kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm sağlanması vurgulandı.” ifadeleri yer aldı.

Toplantıda son dönemde küresel ve yerel ölçekte yaşanan gelişmelerin finans piyasalarına etkileriyle önümüzdeki döneme ilişkin görünüm değerlendirildi.

Açıklamada ayrıca “Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde finansal istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyüme için tüm kurumların işbirliği içerisinde çalışacağı ve şeffaflığı merkeze alan, öngörülebilir ve kararlı politika adımlarının bütüncül bir yaklaşımla atılması üzerinde mutabık kalınmıştır” dendi.

Toplantıya, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Türker Gürsoy, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Fatin Rüştü Karakaş ve Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürü Hakan Ertürk de katıldı.

Ekim 2019’dan bu yana büyük ölçekli şirketlerin yeniden yapılandırılan borçlarının tutarı 75 milyar TL’yi geçti.

25 milyon TL ve üzeri borcu olan büyük ölçekli şirketler, Ekim 2019 ve Kasım 2021 dönemi içerisinde 75,3 milyar TL’lik borçlarını yeniden yapılandırdı.

Söz konusu firmaların 97’si İstanbul’da, 3’ü Batı Marmara’da, 15’i Ege’de, 20’si Doğu Marmara’da, 39’u Batı Anadolu’da, 25’i Akdeniz, 15’i Orta Anadolu’da, 6’sı Batı Karadeniz, 2’si Doğu Karadeniz, 1’i Kuzeydoğu Anadolu, 19’u Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunuyor.

Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi bağıtlanan firmalardan:

  • 4 tanesi tarım, balıkçılık, avcılık ve ormancılık,
  • 6 tanesi madencilik ve taş ocakçılığı,
  • 52 tanesi imalat sanayi,
  • 5 tanesi enerji,
  • 39 tanesi inşaat,
  • 28 tanesi toptan ve perakende ticaret, motorlu araçlar servis hizmetleri ile kişisel ve hane halkı ürünleri,
  • 23 tanesi turizm,
  • 23 tanesi taşımacılık, depolama ve haberleşme,
  • 3 tanesi emlak komisyon, kiralama ve işletmecilik faaliyetleri,
  • 4 tanesi eğitim,
  • 6 tanesi sağlık ve sosyal hizmetler,
  • 5 tanesi diğer hizmetler sektöründe,
  • 44 tanesi diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yıl sonu basın toplantısında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Reel sektörün yüksek faizlerden rahatsız olduğunun farkında olduğunu söyleyen Putin, yüksek faizler olmadan Rusya’nın durumunun Türkiye gibi olabileceğini söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geleneksel olarak düzenlediği yıl sonu basın toplantısında ekonomi ve para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Putin yüksek faizlerden dolayı reel sektörün mutsuz olduğunun farkında olduğunu, fakat yüksek faizler olmadan Rusya’nın sonunun Türkiye’ye benzeyebileceğini söyledi.

Putin, Rusya Merkez Bankası’nın işlerine de karışmadığını ifade etti.

Enflasyon konusuna dikkat çeken Putin, ABD Merkez Bankası Fed’in de enflasyon karşısında eyleme geçmek zorunda kalacağını söyledi.

Putin hükümet ve Merkez Bankası’nın pozitif yorumları hak ettiğini söyledi.

Putin bu yıl ülkede enflasyonun yüzde 8 olarak gerçekleşeceği öngörüsünü açıklarken, 2021’de ülkenin büyümesinin yüzde 4,5 olacağını belirtti.

Rusya Merkez Bankası 2021’de faizi 4,25 puan artırdı

Rusya Merkez Bankası Aralık toplantısında politika faizini 100 baz puan artışla yüzde 8,50 seviyesine çıkarmıştı.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi faizin yüzde 8,50 seviyesine çıkarılması yönündeydi.

Bu faiz artışı, bankanın aralıksız yedinci faiz artırımı olmuştu. Rusya Merkez Bankası’nın bu yılki faiz artırımları 425 baz puana ulaştı.

Ülkede enflasyon yüzde 4 seviyesindeki hedefin iki katına çıkarken, enflasyon beklentileri rekor seviyelere yükselmişti.

Aralık toplantısındaki karar metninde gelecek toplantılardan birinde yeniden faiz artırılabileceği mesajı verildi.

Altın fiyatları, doların en çok işlem gördüğü para birimlerine karşı hızla gerilemesiyle 1.800 doların üzerine çıktı. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki yükselişe rağmen dolar kurundaki düşüşle 600 TL’nin altını gördü.

Altın fiyatları, Omikron varyantına dair endişelerin azalması ve doların zayıflamasıyla yeniden 1.800 doların üzerine tırmandı. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki yükselişe rağmen dolar kurundaki gerilemeyle 600 TL’nin altına indi.

Dolar, Omikron vakalarının artmasına rağmen hastaneye yatma riskinin daha düşük olmasıyla hızlı bir düşüş yaşadı. Doların en çok işlem gördüğü para birimlerine karşı performansını ölçen Bloomberg Dolar Spot Endeksi çarşamba günü yüzde 0,5 civarında düşüş kaydederek 1.186 seviyesinden 1.179’a geriledi.

Philip Futures Emtia Müdürü Avtar Sandu ise altın piyasalarında momentumun azaldığını ve yıl sonuna kadar fiyatların konsolide olacağını düşündüğünü söyledi. Sandu, “Altın 1.810-1.760 dolar arasına sıkışmış durumda. Gümüş ve diğer değerli metaller de Omikron endişelerinin geçmesiyle yatırımcıların odağında” diye ekledi.

Gram altın fiyatı

Gram altın, küresel altın fiyatlarının 1.800 dolara çıkması ve dolar/TL’deki yükselişe geçen haftayı 950 TL civarında kapatmıştı. Haftaya dolar/TL’deki yükselişten destek bularak 1.000 TL’nin üzerinde başlayan gram altın, salı günü dolar/TL’deki dalgalı seyri takip etmişti. Gram altın perşembe günü dolar/TL’deki düşüşün yüzde 10’un üzerine çıkmasıyla 600 TL’nin altını gördü.

Ons altın fiyatı

Ons altın, Fed toplantısının yarattığı belirsizliğin kalkmasıyla geçen haftaki kayıplarını silerek haftayı 1.800 doların üzerinde kapatmıştı. 4 haftanın ardından ilk defa haftayı kazançla kapatan ons altın, yeni haftaya düşüşle başlamıştı. Salı günü 1.800 dolar sınırına kadar tırmanan ons altın, perşembe günü 1.805 dolar civarında işlem görüyor.

Dolar/TL’de kur korumalı TL mevduat ürününün açıklanmasının ardından Pazartesi akşamından bu yana görülen dalgalanma yeni işlem gününde de kendini hissettiriyor.

Dolar/TL çarşamba gününe 12,60 civarında başladıktan sonra gerileyerek günü 12,04 seviyesinde kapatmıştı. Perşembe günü de gerilemeye devam eden dolar kuru 12,3’e kadar yükseldikten sonra yüzde 10’u aşan düşüşle 10,50 seviyesini gördü.

Dolar/TL , pazartesi günü kabine toplantısı öncesinde 18 seviyesini aşarak rekor kırdıktan sonra TL’yi özendirici önlemlerin açıklanmasıyla gerileyerek 12,27 seviyesine kadar düşmüştü.

Dolar kuru salı günü sabah saatlerinde yüzde 14’ten fazla düşüşle 11,09 seviyesini test ettikten sonra yeniden yükselişe geçerek 14 seviyesinin üzerine çıkmış, 14,37 ile salı günü gün içi zirvesini görmüştü.

Türkiye’nin CDS’i 563 baz puan seviyesinde bulunurken 10 yıl vadeli tahvil faizi yüzde 22,97 civarında seyrediyor.

Türk lirasının 1 aylık ima edilen oynaklığı salı günü 62,62’ye ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini görmüştü. Gösterge en son 13 Ağustos 2018’de 61,47 seviyesine kadar tırmanmıştı.

Küresel tarafta dolarda yaşanan zayıflama da dolar/TL’deki düşüşte etkili oldu. Doların en çok işlem gördüğü para birimlerine karşı performansını ölçen Bloomberg Dolar Spot Endeksi çarşamba günü yüzde 0,5 civarında düşüş kaydederek 1.186 seviyesinden 1.179’a geriledi.

Kur korumalı TL mevduat enstrümanı

Hazine’nin TL mevduat hesaplara ilişkin açıklamasının ardından TCMB de dövizden TL mevduata geçişi destekleyen bir dizi önlem açıklamıştı.

Hazine’nin açıkladığı ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak ve yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak. Ayrıca bu mevduat ürününe stopaj da uygulanmayacak.

TCMB’nin açıkladığı ise dolar, euro ve sterlin cinsi yabancı hesapların TL vadeli hesaba dönüşmesi halinde fon sahiplerine destek sağlayacağını, TL’ye dönüşümde dövizin TCMB tarafından satın alınacağını açıkladı. Böylece TCMB ilgili adımın kullanılmasıyla oldukça düşük tutarda olan kendine ait rezervlerini artırma imkanı elde edebilecek.

TCMB sisteminde sadece dövizden TL’ye dönüşte destek sağlandı, katılım bankacılığı da gözetildi.

Merkez Bankası ayrıca ihracatçı ve ithalatçı firmalara kur riskini yönetebilmeleri amacıyla, ihale yoluyla ve BİST VİOP’ta TL uzlaşmalı vadeli döviz satışı gerçekleştirileceğini de açıkladı.

TCMB 1 Aralık’ta yapılan ilk döviz müdahalesinde 844 milyon dolar sattığını açıkladı. Yapılan müdahaleler 15 işgünü sonra TCMB tarafından açıklanıyor. Bir sonraki müdahale 3 Aralık’ta olduğundan buna ilişkin veri de Cuma günü açıklanacak.

Ekonomist Haluk Bürümcekçi notunda TCMB’nin döviz satışlarını şöyle değerlendirdi:

Aralık ayı içinde gerçekleşen ve kamuoyuna açıklanan toplam beş döviz satış müdahalesinde yapılan toplam satışın en az 9 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ettiğimi daha önce belirtmiştim. Bu arada, TCMB analitik bilançosundaki 20 ve 21 Aralık günleri görülen belirgin değişimler piyasanın dikkatlerini çekti.

Bankanın net döviz pozisyonunun (Dış Varlıklar – Toplam Döviz Yükümlülükleri) toplam 5,9 milyar TL açıldığını ve aynı günlerde swapların 1,1 milyar dolar arttığını gören bazı yorumcular bunun 7 milyar dolarlık döviz satışı yapıldığı anlamına geldiğini yazdılar.

Söz konusu günlerde kamuoyuna duyurulmuş bir doğrudan döviz satış müdahalesi olmamıştı. Ancak döviz pozisyonu üzerinden hesap yapılmasını doğru bulmadığımı, zira aynı dönemde dış yükümlülüklerin 1.6 milyar dolar artmış olmasının döviz pozisyonunu açan faktörler arasında olduğunu belirtmek isterim.

Dış yükümlülük artışını TCMB’nin piyasaya döviz satışları ile ilişkilendirmek doğru değil, bu artış dış borç ödemeleri ile ilgili bir hazırlık nedeniyle olması daha olası. Bu nedenle, analizi net uluslararası rezerv (NUR) üzerinden yaptığımda 4.4 milyar dolar düşüş görüyorum ve bunun 1.1 milyar dolarlık swap artışına rağmen gerçekleşmesi ise döviz satışının 7.0 değil 5.5 milyar dolar olduğunu gösteriyor. Ancak bu satış piyasaya yapılmadıysa kime yapıldığı konusunda bir açıklamanın yapılmasının da gerekli olduğunu düşünüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir